Cengizhan Canaltay, seminerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 30 Ağustos 1991’de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin Azerbaycan ile ilişkilerinin kardeşlik ve stratejik ortaklık düzeyinde olduğunu açıkladı. Tek millet iki devlet anlayışı ile iki ülkenin birbiriyle kültürel yönlerinin benzerliğinin bulunması ile dış politikalarında pek çok olayda birbirine yakın tutum sergilemelerinin ikili ilişkilerin olumlu gelişmesine olanak sağladığını ifade etti. Cengizhan Canaltay’a göre, Türkiye, Azerbaycan için önemli ticaret ortakları arasında yer almaktadır. Ayrıca Türkiye, Azerbaycan’ın ithalat ve ihracatındaki en büyük ortaklar listesinde üst sıralarda yer almaktadır. Lakin Türkiye için Azerbaycan ile ticareti, ülke bazında dikkate alındığında önde gelen ticaret ortakları arasında yer almadığı gözlemlenmekte olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletlerin ticari veri bankası verilerine göre 2018 yılında Türkiye’nin Azerbaycan’la toplam ticaret hacminin 1,8 milyar doları geçmekte olduğunu ifade etti. Bu rakamın 2013 yılında 3,2 milyar dolara kadar çıktığını belirterek son beş sene içerisinde çeşitli nedenlerden ötürü yaşanan dalgalanmalar sebebiyle iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin inişli çıkışlı bir eğilim içerisinde olduğunu sözlerine ekledi.Türkiye’nin Azerbaycan ile ticaretinin ürünler bazında incelendiğinde sektörel dağılımında 1992-2018 yılları arasında yaklaşık her 8 sene içerisinde belli bir ürün grubunun baskın olduğunu dile getirmiştir. Azerbaycan’da ise genelde hammadde grubunun ihracatının hakimiyetinin sürdüğünü dile getirdi. İki ülke arasındaki yatırımlar konusuna değinerek Türkiye’nin Azerbaycan ekonomisine 1992-2017 yılları arasında toplam 6,46 milyar dolar yatırım yaptığını Azerbaycan’ın ise aynı dönem içerisinde 5,91 milyar dolar yatırım yaptığını ifade etti. Seminerin sonunda katılımcılar sorular sorarak görüş alışverişinde bulundular.