1 Aralık 2020 tarihinde Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü işbirliğinde “1 Aralık Kurucu Cumhurbaşkanı Günü” vesilesiyle Panel düzenlendi.

Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü işbirliğinde 1 Aralık Kazakistan Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Günü vesilesiyle “1 Aralık Kurucu Cumhurbaşkanı Günü” ana temalı çevrimiçi panel gerçekleştirilerek, gerek Kazakistan’ın gerekse tüm Türk dünyasının büyük Aksakalı, Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı – Elbaşı Sayın Nursultan Nazarbayev’in  başarıları değerlendirildi.

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer’in moderatörlüğünü yaptığı “1 Aralık Cumhurbaşkanı Günü” panelinin açılış konuşmalarına  Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Prof. Dr. Muhittin Şimşek, ve Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Dr. Ömer Kocaman çevrimiçi olarak katıldılar.

İlk olarak açılış konuşmasında bulunan Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly, öncelikle bu özel günün önemini vurgulayarak açılış konuşması yapmaktan büyük onur duyduğunu dile getirdi. Devletlerin kurucu yöneticileriyle özdeşleştiğini ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu denildiğinde akla Mustafa Kemal Atatürk, Bağımsız Kazakistan denildiğinde de akla Elbaşı Nursultan Nazarbayev’in geldiğini” önemle vurguladı. Sayın Saparbekuly, Kazakistan’ın modernleşmesini 1990’lı yıllarda pek çok devletin modernleşme süreciyle kıyasladı. Halk tarafından 1 Aralık 1991 tarihinde Nursultan Nazarbayev’in seçilmesini ve Kazakistan’ın o tarihlerdeki zorlu sürecini Nursultan Nazarbayev’in kendi sözleriyle “uçurumun kenarında duran bir devletin tüm yükünü kendi omuzlarına aldığını” açıkladı. Nursultan Nazarbayev’in ekonomik, toplumsal ve siyasal üç aşamada Kazakistan’ı dönüştürme düşüncesinin günümüzde başarıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Sayın Büyükelçi, “Kazakistan ilelebet payidar olsun” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Sonraki açılış konuşmasını gerçekleştiren Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Nursultan Nazarbayev’in kuruculuğunu bir evin inşasıyla kıyaslayarak “yuva ya da vatan kurmak bir ev kurmaktan çok daha önemlidir” sözleriyle Türk dünyasının akil Ağabeyi, Türk dünyasının Aksakalı (danışılan, yol gösteren) olduğuna da vurgu yaptı. Kazakistan’la yıllardır yakın ilişki içinde olan bir Kazakistan dostu olarak, Kazakistan’da doğup büyüyen şimdiki gençlerin ekonomik ve toplumsal refaha dayanarak kendine güvenlerinin geldiğini gördüğünü, bu gençlerin ülkenin yazgısını belirleyeceğini dile getirdi. Sözlerini tamamlarken Nursultan Nazarbayev’in sağlıklı bir yaşam sürmesini ve bugünün kutlu, mutlu, ve umutlu olmasını temenni etti.

Üçüncü açılış konuşmasını yapan Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Dr. Ömer Kocaman, Nursultan Nazarbayev’in Türk dünyasını birleştirici özelliği ve biyografisi üzerine konuşmasını gerçekleştirdi. 2008-2011 yıllarında Kazakistan’da görevli olduğu süre içinde iki önemli kitap okuduğunu ve bu iki kitaptan birinin Nursultan Nazarbayev’in biyografisiyle ilgili olduğunu ifade ederek bu kitaptan, özellikle de Nazarbayev’in çelik gibi iradesi olması ve kararlılıkla yoluna devam etmesinden çok etkilendiğini içtenlikle söyledi. Türk Konseyi olarak üye devletlerin kalkınma hamlelerinde ve reformlarında her zaman yanlarında olacaklarını dile getirdi. Nursultan Nazarbayev’i saygı, sevgi ve muhabbetle anarak, kardeş Kazak halkına barış ve refah diledi ve sözlerini tamamladı.

Panelin açılış konuşmalarından sonra program tebliğlerle devam etti. Al-Farabi Kazak Millî Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Laura Yerekeşeva, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Selma Yel, Dış Politika Enstitüsü Başkanı ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Suat Beylur ve Avezov Güney Kazakistan Üniversitesi Kazakistan Tarihi Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Gauhar Bakırbekkızı tebliğlerini sundular. Değerli bilim insanları olarak bu özel günün anlam ve önemini en özel ve etkileyici şekilde dile getirdiler.

Panelin sonunda programın moderatörlüğünü yöneten Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer tüm katılımcılara şükranlarını dile getirdi ve “yaşasın Kazakistan, yaşasın Türkiye, yaşasın Kazakistan-Türkiye dostluğu” sloganıyla sözlerini tamamladı. Son olarak Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly, bu tür panellerin yapılmasının Kazakistan’ın dışarıdan izlenimi açısından önemini “Kazakistan’ın içinde olduğumuz için birçok değerin farkında olamayabiliriz, sizlerin bunu bildirmesi bizler için önemli” sözleriyle vurguladı. Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ı yönetmeye başladığı dönemden yönetimi devrettiği döneme kadar ülkeyi çok önemli noktaya getirdiğini ve bıraktığı dönemdeki gençlerin kendi yetiştirdiği gençler olduğunu, gençlerin bu önemli mirasa sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.