Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer’in takdim konuşması ile başlayan seminerde Kanat Mahanov ana hatlarıyla, Kazakistan’da Kazaklar’ın ve etnik grupların coğrafi yaşam konumlarından bahsetti. Araştırmacı Mahanov, avdan (küçük bölge) olarak tabir edilen bölgesel çaptaki bilgileri de içeren sunumunun, bu özelliği ile muhtemelen alanında yapılan ilk çalışma olduğunu belirtti. Yazım aşamasında olan makalesindeki bilgilere dayandırdığı sunumunun en son istatistiksel verileri içerdiğini ifade etti. Kazakistan’da son yıl içerisinde değişim gösteren pek çok demografik veriyi paylaşan Mahanov, ülke nüfusunun 2010’daki 16.2 milyondan 2020 yılı başı istatistikleri doğrultusunda 18.6 milyona ulaştığını bildirdi.
Son 10 yıl içerisinde ülkenin etnik yapısında oldukça ilginç gelişmelerin de yaşandığını dile getiren Mahanov, Kazaklar’ın toplam nüfus içindeki payının %63.5’ten %68.5’e yükseldiğini, etnik azınlıkların ise %36.5’den %31.5’e düştüğünü ifade etti. Bu noktada etnik azınlıkların da kendi içlerinde farklı demografik ve göçe bağlı nedenlerden ötürü eğilimlerinin olduğunun altını çizdi. Örneğin Avrupalı olarak tabir ettiği Rus, Ukraynalı, Beyaz Rus gibi etnik azınlıkların toplam nüfus içindeki oranlarının 2010-2020 yılları arasında %27.3’ten %21.9’a kadar düştüğünü söyledi. Lakin Özbek, Kırgız, Azerbaycanlı, Tacik gibi etnik azınlıkları ise Türk kökenli grup olarak değerlendirdiği kategoridekilerin payının aynı dönem içerisinde %7.15’ten %7.5’e arttığının gözlemlendiğini dile getirdi. Her ne kadar Kazakistan’da 130 farklı etnik grubun yer aldığı bilinse de istatistiklerde sadece en büyük 30 gruba ait verilere ulaşılabildiğini geri kalanların ise “diğer” grubuna dahil edildiğini ifade etti.
Kanat Mahanov, etnik grupların bölgesel dağılımlarına bakıldığında ise Tatarlar’ın Kuzey ve Güneyi ağırlıklı olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaşadıklarını belirtirken Türk kökenlilerin ise genelde Güney Kazakistan’a yerleşmeyi tercih ettiklerini dile getirdi. Avrupalı etnik grubun içerisindekilerin ise Almatı ve Nur-Sultan gibi büyük şehirlere ek olarak her ne kadar azalan bir oranda olsa da Kuzey bölgelerinde diğer bölgelere nazaran daha çok yaşadıklarını vurguladı. İlginç bir not olarak Kazaklar’ın avdanlar boyunca verilerine bakıldığında bilinenin aksine Kuzey Kazakistan’da baskın grup olarak yer alırken, Güney’de sanılandan daha az bir çoğunluğa sahip olduklarını ve büyük şehirler hariç genelde azınlıklardan daha az sayıda bulunduklarını dile getirdi. Bu eğilim analizleri içerisinde Kazaklar’ın çoğunlukla büyük şehirlerde ve belirli bölgelerde yoğun olarak yaşamayı tercih etmelerinin, diğer yerleşkelerde daha az olmalarının nedeni olabileceği görüşünü ifade etti. Buna bağlı olarak da toplam nüfus içindeki paylarının da artması nedeniyle her ne kadar yavaş olsa da ülke geneline yayıldıklarının gözlemlendiğini de bildirdi.
Araştırmacı Kanat Mahanov, genel itibariyle bakıldığında, en büyük 30 etnik grup arasında sadece 12’sinin toplam nüfus içerisindeki paylarının artmakta olduğunu diğerlerinin ise değişik oranlarda düşmekte olduğunu dile getirdi. Bölgesel olarak bakılacak olursa ülke nüfusundaki artışın yarısından fazlasının Almatı, Nur-Sultan ve Çimkent gibi büyük şehirlerdeki yükselişe ait olduğunu ifade etti. Kanat Mahanov bu eğilimlerin bu koşullar altında devam etmesi ile gelecekte Avrupalı etnik grup mensuplarının toplam nüfus içerisindeki paylarında önemli düşüşlerin yaşanma ihtimali bulunduğunun Türk kökenli etnik grupların ve Kazaklar’ın ise sayılarının daha fazla artacağının öngörüldüğünün bilgisini paylaştı.
Seminerin sonunda katılımcılar konu ile ilgili görüşlerini paylaştılar.