Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer’in takdim konuşmasından sonra söz alan Dr. Tobias Ide, bu imkan dolayısıyla Enstitü’ye teşekkürlerini sundu. Dr. Tobias Ide seminerinde ana hatlarıyla tüm dünyayı sarsan COVID-19 salgınının Asya ve Orta Doğu’daki mevcut durumu ve olası etkilerinden bahsetti. Dr. Tobias Ide öncelikle dünyada COVID-19 salgınından etkilenen insan sayısının 8,8 milyona ulaştığını bildirerek, toplam kaydedilmiş ölüm sayısının 466 bini aştığını vurguladı. COVID-19 ile ilgili karantina önlemlerinin tüm ülkelerin ekonomileri üzerinde çok olumsuz bir etki yaratmakta olduğunu ifade eden Dr. Tobias Ide, 2020’da küresel GSYİH’nin yaklaşık %3 oranında düşebileceğine yönelik tahminlerin de bulunduğunu söyledi. Ayrıca, Uluslararası Para Fonu’na göre 1945’ten beri gerçekleşen en derin ve en ağır durgunluğun 2020’de ortaya çıkabileceğinin tahmin edildiğini açıkladı.
Seminerin devamında Dr. Tobias Ide, COVID-19 salgınının olumsuz ekonomik sonuçlarının yanı sıra, kaçınılmaz olarak dünya güvenliğini de etkilediğini ve etkilemeye devam edeceğini belirterek, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in salgının küresel barış ve güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylediğini de aktardı. Bu bağlamda Dr. Tobias Ide, salgının mevcut çatışmaların artmasına ve çeşitli ülkelerde yeni gerilim kaynaklarının ortaya çıkmasına yol açtığını vurguladı. Aynı zamanda, herhangi bir yerde silahlı çatışmanın varlığının, yetkililerin salgınla mücadele yeteneğini doğrudan azaltma riskini taşıdığını ifade eden Dr. Tobias Ide, silahlı çatışma ve salgının bir düzeyde birbiriyle ilişkili olduğunu dile getirdi. Halihazırda silahlı çatışmalardan etkilenen ülkelerde virüsle mücadele için gerekli ekonomik, teknolojik, tıbbi ve diğer kaynaklar yönünden de eksiklikler olabileceğini aktaran Dr. Tobias Ide, uzun süreli silahlı çatışmaların halkın devlete olan güvenini zayıflatabileceğini ve bunun da virüsün yayılmasına katkıda bulunabileceğini söyledi.
Seminerin sonunda Dr. Tobias Ide, kendi araştırmasının salgının farklı ülkelerdeki silahlı çatışmalar üzerinde farklı bir etkiye sahip olduğunu gösterdiğini belirtti. Örnek olarak Afganistan’da COVID-19 salgınının yayılmasıyla beraber ülkedeki silahlı grupların faaliyetlerinin azaldığını ifade eden konuşmacı, bu gerçeği, ABD’nin 2020’nın başlarında Taliban ile müzakerelerde bulunması ve bir anlaşmaya varmasına bağladı. Buna ek olarak, sıkı ve başarılı karantina önlemleriyle ilişkili olarak Tayland ve Kolombiya gibi ülkelerde silahlı çatışmaların azaldığından bahseden Dr. Tobias Ide, aksine Hindistan, Pakistan, Filipinler ve Libya gibi ülkelerde ise COVID-19 salgınının yayılması ve ülke yetkilileri tarafından alınan tedbirlerle yakından bağlantılı bir silahlı çatışma yoğunluğu artışının söz konusu olduğunu da açıkladı. Dr. Tobias Ide, diğer birçok duruma ek olarak, ülkelerin salgın durumunda silahlı çatışmaları önlemekteki başarılarının sağlık diplomasisine bağlı olduğunu ifade etti.