Proje yürütücüsü: Özlem Tezer
Görev yeri: Ankara Üniversitesi
İpek yolu, 200 yıldan uzun bir süre önce Çin ve Roma imparatorluğunu birbirine bağlamış; bu yoldan yalnızca ticaret değil insanlar, bilgiler, fikirler ve kültürler de Asya ve Avrupa arasında gidip gelmeye devam etmiştir. İpek yolu, uzun yıllar boyunca Avrupa ve Asya arasında muazzam bir köprü olmayı başarmıştır. Yüzyıllar içerisinde Orta Asya, büyük güçlerin ilgi odağı olmaya devam etmiş; Rusya, Çin, Hint, İran ve Osmanlı tarafından da her zaman göz önünde bulundurulmuştur. Yakın dönemde Soğuk Savaş döneminde oluşan –mecburi – ilgisizlik, buradaki devletlerin bağımsızlıklarını tekrar kazanmaları ile sona ermiş, bölge hak ettiği değere ve öneme yeniden kavuşmaya başlamıştır. 21. yüzyılda Orta Asya, yalnızca sahip olduğu doğal kaynaklarla değil aynı zamanda Batı ve Doğu arasındaki eksende sahip coğrafi konumu itibariyle de yükselen bir değer olarak büyük güçlerin odağında olmaya devam edecektir. Çeşitli araştırmacı ve uzmanlar farklı tanımlamalar yapmış olsa da bu çalışmada Orta Asya tipik olarak Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanmış olan beş devletten (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan) oluşan 4,003,400 km2 ’lik bir bölgeyi ifade etmektedir. Bu bölgenin toplam nüfusu ise yaklaşık olarak 65 milyondur.