Günümüzde dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda olan Çin, dünyanın en çok yatırım çeken ülkelerinden biri olmasının yanı sıra, en büyük yatırımcılarından biri haline de gelmiştir. Çin’in son 30 yılda elde ettiği ekonomik başarılarının arkasındaki temel güçlerden birisinin ülkeye çekilen doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) olduğu söylenebilir. Resmi olarak 1979 yılından itibaren ülkesine DYY çekmeye karar alan Çin, 2014 yılında 129 milyar dolar DYY çekerek ilk defa dünyanın en çok yatırım çeken ülkesi olmuştur. [1] 2000’lerde Çin’in ABD’den sonra dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelmesiyle beraber, Pekin yönetimi yurtdışına DYY yapmaya da büyük önem göstermeye başladı. 2002 yılından itibaren Pekin yönetiminin yurtdışına DYY sağlama konusunda ulusal strateji olarak uygulamaya başladığı “dışarıya açılma” (Go Out policy) politikası, Çin şirketlerinin yurtdışında faaliyet göstermelerine çeşitli imtiyazlar ve kolaylıklar sağlayarak, Çin’in yurtdışına yaptığı DYY’nin giderek artmasına neden olmuştur. Öte yandan, Çin’in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) katılması da ülkenin yurtdışına DYY’lerinin artmasına katkı sağlamıştır. Özellikle 2008 yılının, Çin’in yurtdışına DYY sağlaması açısından önemli bir dönüm noktası olduğu ifade edilebilir. Çünkü 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizin ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin ekonomilerini doğrudan olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle batılı çok uluslu şirketlerde üretim durgunluğu ve kredi sıkışıklığı yaşanması, küresel alanda gelişmiş ülkelerden gelen DYY’lerin azalmasına neden olmuştur. Bu durumu iyi bir fırsat olarak algılayan Çinli şirketler, küresel DYY alanındaki söz konusu boşluğu doldurmaya çalışmıştır. [2] Örneğin, 2008 yılında Çin’in yurtdışına DYY’si rekor bir artış kaydederek 2007 yılına göre %96.7’lik artışla 52.15 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dahası Çin’in 2013 yılından itibaren uyguladığı “Tek Kuşak, Tel Yol” stratejisi, Çin’in yurtdışına DYY’sinin büyük ölçüde artmasına imkân sağlamaktadır.
Genel olarak, Çin’in 2002’de uyguladığı “dışarıya açılma” (Go Out policy) politikasından sonra ivme kazanan ülkenin DYY’si, 2008 ve 2013 yılındaki dönüm noktasını geride bırakarak bu zamana kadar büyük gelişme kaydetmiştir. Örneğin, 2002 yılında Çin’in yurtdışına yaptığı DYY akışı sadece 2.7 milyar dolar iken, 2015 yılında 145.67 milyar dolara ulaşarak ilk defa ülkesine çektiği DYY akışını (135.6 milyar dolara) geride bırakmıştır. Dolaysıyla bu rakamla Çin, DYY akışını açısından 2015 yılında ABD’den sonra dünyada ikinci sırada yer almıştır. [3] [4] 2002 yılında Çin’in yurtdışına yaptığı DYY stoku sadece 29 milyar dolar iken, 2015 yılında ise 1.09786 trilyon dolara ulaşarak, DYY stoku açısından dünyada 8.sırada yer almıştır. [5] [6] [7] Çin’in yurtdışına yaptığı DYY’sinin artmasıyla birlikte ülkenin küresel DYY içerisindeki payı da giderek artmaktadır. Örneğin, 2002 yılında Çin’in yurtdışına yaptığı DYY akışının küresel DYY akışı içerisindeki payı sadece %0.4 iken, 2015 yılında ise Çin’in yurtdışına yaptığı DYY akışının küresel DYY akışı içerisindeki payı %9.9’a yükselmiştir. [8] [7] 2008-2015 yılları arasındaki Çin’in yurtdışına yaptığı DYY akışının küresel DYY akışı içerisindeki payı aşağıdaki Grafik 1’de ve yurtdışına sağladığı ve ülkesine çektiği DDY’ler karşılaştırılmalı olarak aşağıdaki Grafik 2’de görülebilir: [9] [10] [11]
Grafik 1: 2008-2015 Yıllarında Çin’in DYY Akışının Küresel DYY Akışındaki Payı (%)
Grafik 2: 2008-2015 Yıllarında Çin’in Sağladığı ve Ülkesine Çektiği DYY Akışı (milyar $)
2016 Yılında Çin’in DYY
Son birkaç yıldır DYY açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Çin, 2016 yılında da söz konusu alanda büyük başarılar elde etmiştir. Çin Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2016 yılında Çin’in 164 ülke veya bölgede 7 bin 961 şirket üzerinde finansal olmayan sektörlerde gerçekleştirdiği DYY’si 170.11 milyar dolara ulaşarak 2015 yılına göre %44.1 artış sağlamıştır. Buna karşılık yurtdışında çalışan Çinli işçilerin sayısı 970 bin olarak, 2015 yılında göre %5.6 azalmıştır. [12] Fakat Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre, 2016 yılında Çin’in yaptığı DYY %25’lik artışla 217.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. [13] Eğer Çinli yatırımcıların iptal ettiği yatırım anlaşmaları çok olmasaydı, 2016 yılında Çin’in DYY’si daha yüksek olabilecekti. Çünkü 2016 yılında Çinli yatırımcılar toplam 74 milyar dolar tutarındaki 30 yatırım anlaşmasını (ABD’de 10 ve AB’de 20) iptal etmişlerdir. [14]
2016 yılında Çin’in yurtdışına yapılan DYY özellikleri aşağıdaki birkaç noktada özetlenebilir: 1) Çin’in “Tek Kuşak, Tek Yol” güzergâhı üzerindeki ülkelere yaptığı DYY’ler artmıştır. Örneğin, 2016 yılında Çin’in “Tek Kuşak, Tek Yol” güzergâhı üzerindeki ülkelere DYY’si 14.53 milyar dolar olmuştur. 2016 yılın sonuna kadar, Çin’in “Tek Kuşak, Tek Yol” güzergâhı üzerindeki ülkelerde kurduğu 56 işbirliği bölgesinde, toplam 1 bin 82 şirket kayıt olmuştur. 2) Petrol dışı sektörlere yapılan DYY’ler artmıştır. Örneğin, 2016 yılında Çinli yatırımcılar yurtdışında üretim işletmelerine 31.06 milyar dolar, iletişim ve bilgi teknolojisi hizmetlerine 20.36 milyar dolar, bilimsel araştırma ve teknik hizmetlerine 4.95 milyar dolar DYY yapmıştır. Bunun içinde üretim işletmelerine yapılan DYY’nin Çin’in 2016 yılındaki toplam DYY’leri içindeki payı ise %18.3 olurken, iletişim ve bilgi teknolojisi hizmetlerine yapılan DYY’nin payı ise %12 olmuştur. 2015 yılında bunlar ayrı ayrı %12.1 ve %4.9 olarak gerçekleşmişti. 3) Birleşme ve devralma konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin, 2016 yılında Çinli şirketler 73 ülke ve bölgede 18 sanayi alanın kapsayan 742 birleşme ve devralma projesine toplam 107.2 milyar dolar DYY yapmıştır. Bunun içinde üretim işletmeleri, iletişim ve bilgi teknolojisi hizmetleri alanındaki birleşme ve devralma projelerinin sayısı 197 ve 109 olarak Çin’in 2016 yılındaki tüm birleşme ve devralma projelerinin %26.6 ve %14.7’sine karşılık gelmiştir. 4) Yeniden imzalanan yurtdışı taahhütlü projeler artmıştır. Örneğin, 2016 yılında Çin şirketleri toplam 500 milyar dolar tutarında 815 yurtdışı taahhütlü proje gerçekleştirmiştir. Bu rakam 2015 yılında 731 olarak gerçekleşmişti. [12]
2016 Yılında Çin’in Orta Asya’ya DYY
Çin 2016 yılında DYY konusunda büyük oranda artış gerçekleştirmesine rağmen, ülkenin “Tek Kuşak, Tek Yol” güzergâhının en önemli noktasında bulunan Orta Asya ülkelerine yaptığı DYY’lerde azalma ortaya çıkmıştır. Örneğin, 2016 yılında Çin’in Orta Asya ülkelerine yaptığı DYY’ler sadece 835 milyon dolar olarak, 2015 yılındaki 2.368 milyar dolara göre %65’lik azalış göstermiştir. Özellikle Çin’in Kazakistan’da finansal olmayan sektörlere yaptığı DYY’ler 111 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup bu rakam 2015 yılındaki 1.838 milyar dolara göre %94’lik büyük bir oranla azalmaya karşılık gelmektedir. [15]
Bu şekilde Çin’in Kazakistan’a yaptığı DYY’lerin büyük oranla azalmasın temel nedenlerinden birinin, küresel petrol fiyatının düşmesi olduğu söylenebilir. Çünkü küresel petrol fiyatlarının yarıya hatta daha fazla düşmesi, net petrol ihracatı yapan Kazakistan’ın ihracat hacmini olumsuz yönde etkileyerek ödemeler dengesini önemli ölçüde azaltmasının yanı sıra, ulusal para biriminde yüksek oranlı bir devalüasyonun ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Çin’in Kazakistan’a yaptığı DYY’lerin %70’i enerji sektörüne aittir ki, küresel petrol fiyatının düşmesinin Kazakistan ekonomisini olumsuz yönde etkilemesiyle beraber Çin’in Kazakistan’daki enerji sektörüne yaptığı DYY’lerinde azalma görülmüştür. Çin’in Orta Asya ülkelerine yaptığı DYY’lerin önemli kısmının Kazakistan’a ait olduğu dikkate alındığında, 2016 yılında Çin’in Orta Asya ülkelerine yaptığı DYY’lerin azalmasında petrol fiyatının düşmesinin önemli etki yaptığı söylenebilir. Diğer bir taraftan ise, Rusya’da yaşanan ekonomik durgunluğun Orta Asya ülke ekonomilerini olumsuz yönde etkilemesi de söz konusu azalışa neden olmuş olabilir.
Yatırım alanı açısından bakıldığında, 2016 yılında Çin’in Orta Asya ülkelerine yaptığı DYY’ler bölgedeki hafif sanayi, gıda, metalürji, petrol, doğalgaz, kimya, elektronik, makine, tarım, inşaat, iletişim ve ulaşım gibi alanlara odaklandığı görülmektedir. 2016 yılında Orta Asya ülkelerine DYY yapan ve faaliyet gösteren Çinli şirketlerin sayısı ve başlıca faaliyet alanları aşağıdaki tablodaki gibidir. [16]
Tablo 1: Orta Asya’ya DYY yapan ve faaliyet gösteren Çinli şirketlerin sayısı ve alanları
Ülke | Çinli şirketlerin sayısı | Alanları |
---|---|---|
Kazakistan |
2479 şirket
|
Petrol ve doğalgaz araştırmaları, madencilik, gıda işleme, ulaşım, makine ekipmanları, petrol ve doğalgaz boru hattı, petrol ve gaz inşaat projeleri, Batı Çin – Batı Avrupa karayolu taahhütlü projeleri, alüminyum, mineral işleme, haberleşme ağları, taahhütlü projeler, gıda, yemek ve diğer alanlar |
Özbekistan | 600 şirket | Petrol ve doğalgaz araştırmaları, doğalgaz boru hatları, kömür madenleri, enerji santralleri, demiryolu hattı, telekomünikasyon ağları, çimento, elektrifikasyon, kimyasal tesis inşası, zemin iyileştirme, deri ayakkabı, seramik ve diğer alanlar |
Kırgızistan |
260 şirket
|
Hayvancılık, tarım ürünleri ve gıda işleme, madencilik, mühendislik, inşaat malzemeleri üretimi, hafif sanayi, telekomünikasyon hizmetleri, hava taşımacılığı, gayrimenkul, yemek, turizm, eğlence ve diğer alanlar |
Tacikistan | 10’dan fazla şirket | Madencilik, tarım, telekomünikasyon, çimento, elektrik santrali ve diğer alanlar |
Türkmenistan | 10’dan fazla şirket | Doğalgaz boru hattı, petrol kuyusu sondaj ve onarım projeleri, telekomünikasyon ağları, petrol ve doğalgaz sondaj ekipmanları, demiryolu ekipmanları ve diğer alanlar |
aynak: Çin Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü (CIIS)
Sonuç
Sonuç olarak özetlemek gerekirse Çin, 2016 yılında DYY konusunda büyük başarılar elde ederek dünyanın en büyük yatırımcılarından biri olduğu söylenebilir. Çin’in, Orta Asya haricinde, Asya, Avrupa, Amerika ve Afrika bölgelerine yaptığı DYY’lerde önemli artışlar kaydedilmiştir. Örneğin, 2016 yılında Çin’in Kuzey Amerika’ya yaptığı DYY’leri %189’luk artışla 48 milyar dolara ulaşmış ve ilk kez Avrupa’ya yaptığı DYY’leri aşmıştır. [17] Avrupa’ya yaptığı DYY’leri ise 35.1 milyar Euro olarak %76 yükselmiştir. [18] Bu rakamlar açısından bakıldığında, DYY konusu artık Çin’in dış dünyaya açılma politikasının önemli bir parçası haline geldiği söylenebilir. Bu zamana kadar hızlı gelişmekte olan iç pazar ve yüksek bir ekonomik potansiyel nedeniyle finans krizinden çok etkilenmemiş olan Çin’in önümüzdeki yıllarda yatırımda en çekici ekonomilerden biri olmanın yanı sıra dünyanın en büyük yatırımcılarından biri olmaya devam edeceği hatta bu alanda lider olabileceği söylenebilir.
Kaynaklar:
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Ömirbek Hanayi Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2009 yılında Çin’in Minzu Üniversitesi Kazak dili ve edebiyatı Fakültesini tamamlamıştır. 2008-2009 yılları arası Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne değişim öğrencisi olarak katılmıştır. 2010 yılında Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne giren Ömirbek Hanayi 2010-2012 yılları arası “Kasachisch im postsowjetischen Kasachstan” adlı proje üzerinde çalışmıştır.