Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını ilk olarak 31 Aralık 2019’da Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan şehrinde ortaya çıkmış olup 2020’nin Mart ayı itibariyle Avrupa’da, Amerika’da ve dünyanın neredeyse tamamına yayılmıştır (Bag, 2020). Son verilere baktığımızda 17 Eylül 2020 itibariyle 30.053.079 kişi Covid-19 hastalığına yakalanmış olup bunların 945.376’si ölürken, 21.815.597 kişinin ise iyileştiğini görmekteyiz. Şu an 7.292.106 kişinin tedavi süreci devam etmekte olup 61.244’ünün durumu ciddiyetini korumaktadır (w , 2020). Salgının tüm dünyaya yayıldığı özellikle Mart-Haziran 2020 ayları içerisinde pek çok ülke bu duruma hazırlıksız yakalanmıştır. Sağlık sistemlerinde ciddi sorunlarla karşılaşarak maske, temizlik ve korunma malzemeleri tedariğinde yaşanan sorunlara ek olarak ağır hastalar için yatak ve solunum cihazı yetersizliği had safhaya ulaşmıştı.
Covid-19’un hızlı ve kolay bulaşabilmesi nedeniyle salgının yayılmasının önlenmesi adına Brezilya, İsveç gibi bazı ülkeler dışında çoğu ülke sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlamaları gibi birçok sıkı karantina tedbirlerini yürürlüğe koydular. Bu durum bildiğimiz anlamda hayatın akışını ciddi ölçüde değiştirmiştir. Alınan tüm tedbirler sayesinde salgının hızında ülkeler bazında çeşitli olumlu gelişmeler yaşanarak salgın belirli ölçüde kontrol altına alınmaya başlanmıştır. Genel olarak Mart ve Haziran ayları arasında uygulanan bu sıkı önlemler aynı zamanda pek çok ülkenin ekonomik yapılarında da ciddi sıkıntılara sebebiyet vermiştir. Bu yüzden ülkeler her ne kadar salgınla mücadelede etkili olsa da karantina uygulamalarını gevşeterek kaldırarak kademeli olarak yeni normal yaşamın şartları içerisinde insanların kontrollü bir şekilde işlerine ve sosyal yaşamlarına geri dönmelerine olanak sağlayarak ekonominin çarklarını yeniden hareket ettirmeye çalışmaktadır. Böylece hükümetler belirli adımlar atarak açık ve kapalı ortamlardaki işletmeler, tarım, servis sektörü ve üretim tesislerindeki salgın tedbirlerine uyulması koşuluyla ekonomilerinin yeniden canlanmasını hedeflemektedir.
Yeni normal yaşam standartları doğrultusunda insanlar işlerine geri dönmeye başlarken azımsanmayacak miktarda çalışan hala uzaktan çalışmaya devam etmektedir. Buda yeni iş alanlarının açılmasına olanak sağlarken bazı sektörlerin de iş modellerini bu yeni normal hayatın akışına göre değiştirerek uyum sağlamaya çalışmaktadır. Her ne kadar salgından dolayı sağlık alanındaki endişeler üst seviyelere çıksa da yılbaşından itibaren meydana gelen gelişmeler salgının tedavisinin bulunana kadar ve dünya nüfusunun neredeyse yarısının aşılanmasının ardından ancak somut olarak bitirilebileceğini ya da etkisinin azaltılabileceğini bizlere açıkça göstermektedir. Bu yüzden hükümetlerin kendi vatandaşlarının aldığı önlemler ile koruma çabaları içerisinde aynı zamanda ekonomik faaliyetlerin de yürütülmesi arasındaki dengeyi oldukça iyi sağlaması gerekmektedir.
Türkiye’de salgına karşı ciddi önlemler alarak salgının ilk dalgasını önemli ölçüde kontrol altına almayı başarabilmiştir. 17 Eylül 2020 itibariyle toplam hasta sayısı 298.039 olurken iyileşen kişi rakamı 263.745’e ulaşırken 7.315 hastada hayatını kaybetmiştir (TRT Haber, 2020). Bu süreç içerisinde Türkiye sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamış 137 ülkeye de salgına karşı mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme ve teknik ekipman göndermiştir (Milliyet.com.tr, 2020).
Her ülke belirlediği hijyen kuralları çerçevesinde belirli adımlar atarak açık ve kapalı ortamlardaki işletmeler, tarım, servis sektörü ve üretim tesislerindeki salgın tedbirlerine uyulması koşuluyla işletmelerinin yeniden faaliyetlerine başlatılmasını amaçlamaktadır. Ticaret alanındaki verilere baktığımızda dünya genelinde ilk çeyrekte %5 ve ikinci çeyrekte ise %27’lik bir düşüşten bahsedilmektedir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı ile Dünya Ticaret Örgütü’nün tahminlerine göre 2020 içerisinde ticaret hacminin ortalama %13-%32 arasında azalması öngörülmektedir. En iyi senaryoya göre bile %13’lük bir düşüş ciddi ekonomik kayıplara ve muhtemelen milyonlarca kişinin daha işsiz kalmasına ve on binlerce işletmenin faaliyetlerine son vermesi anlamına gelmektedir (Unctad.org, 2020; Suneja, 2020).
Salgının önde gelen ekonomiler ile ülke gruplarının ekonomik performansları üzerindeki etkisine bakacak olursak G-20 ülkelerinin ihracatında Mart ayında %9.1 ile başlayan daralma aylık değişimlerde Nisan’da %18.7’ye kadar çıkmasının ardından Haziran ayında %11’lik bir artış yakalamıştır. Bu rakamlara AB açısından baktığımızda ise Mart’ta %9.5, Nisan’da %29.5 azalmanın ardından Haziran’da %15.3’e yükseldiğini görebiliriz. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Almanya, Rusya ve Japonya gibi küresel ticaret eğilimleri arasında önemli ekonomilerin rakamlarını incelediğimizde en sert düşüş ve en hızlı yükselişin Almanya’da Mart ayında %26.7 düşüş ve sonrasında Haziran’da %17.1’lık bir toparlanma ile gerçekleştiği görülebilir. En düşük düzeyde dalgalanma yaşayan ülke ise Mart’ta %11.6’lık azalmanın ardından Haziran’da sadece %6.3’lük artışla Japonya olmuştur. Tüm bu süreç boyunca Çin’in ticari verileri diğer ülkelerden farklı olarak Mart’ta %9.6 düşmesinin sonrasında Nisan’da %3.6 artışa geçtikten sonra Haziran’da ise %1 oranında yeniden azalmıştır (Oecd.org, 2020).
Bu durum, diğer ülkeler ile kıyaslandığında Türkiye’nin hem salgının daha fazla yayılmasını engelleyebilmenin yanı sıra başarılı bir şekilde yeni normal hayat koşulları içerisinde ekonomik faaliyetlerini sürdürebildiğini göstermektedir. Bu dönem içerisinde Türkiye’nin ticari performansını, 2019’un aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda Mart ayında başlayan düşüşü %17’den Mayıs ayında %40’lara kadar ulaşmasının ardından Haziran ayında önemli bir toparlanma süreci ile %15.7’lik bir artışla kayıtlara geçmiştir (Ticaret.gov.tr, 2020a).
Aylık bazda baktığımızda ise Ocak 2020’de toplam ihracat miktarı 14.7 milyar dolardan Nisan’da milyar dolar ile en düşük seviyesine ulaştıktan sonra Mayıs’ta 9.9 milyar dolara ulaşmış olup sonrasında ise 35%’lik bir yükseliş ile Haziran’da 13.4 milyar dolar seviyesini görmüştür. Temmuz ayında bu yükseliş trendi devam ederek toplam ihracat hacmi 15 milyar doları bulduktan sonra Ağustos’ta 12.4 milyar dolara gerilemiştir. Bu düşüş, geçen yıl ile karşılaştırıldığında sadece 5%’lik orana denk gelmektedir. Salgın sonrası toparlanma sürecinde ihracat hacmindeki belirgin artış ile düşen ithalat seviyesi de Ocak 2020’de %76.8 olan ihracatın ithalatı karşılama n Temmuz’da %84.5’e kadar yükselmesine olanak sağlayarak 2019 ortalaması olan %85’e kadar ulaşmasını sağlamıştır (Ticaret.gov.tr, 2020a).
Salgın sürecinin, Türkiye’nin önde gelen ihracat ve ithalat ortaklarını farklı düzeylerde etkilediği de görülmektedir. Ocak-Ağustos 2020 ithalat verilerine bakacak olursak Türkiye’nin ithalat yaptığı ülkeler arasında Çin, Almanya ve Rusya genelde ilk üç sırada yer alırken onları ABD, Irak ve İsviçre takip etmektedir. Salgının şiddetlendiği Mart-Haziran 2020 aylarının performansı geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında Rusya’dan yapılan ithalat ortalama %35 düşerken Çin için bu rakamın %4-%43 arasında değişen seviyelerde artması ilgi çekici bir durumdur. Mart-Haziran dönemi içerisinde toplam ithalat dinamiğinde ise yaklaşık %25’lik bir gerçekleşmiş olup bu oran Ağustos’ta önemli ölçüde yükselerek %20.6’lık bir artışa ulaşmıştır. Öte yandan Irak 2020 yılı içerisinde istikrarlı bir şekilde Türkiye’nin önemli ithalat ortaklarından birisi haline gelmektedir. 2019 ile karşılaştırıldığında bu ülke ile katlanarak büyüyen ithalat hacmi Mayıs 2020 sonrası daha da hızlanmıştır. Ağustos ayında 1.67 milyar dolar ile toplam Ağustos ayı ithalat hacminin %11.2’sini üçüncü sırada yer almaktadır (Ticaret.gov.tr, 2020b).
Türkiye’nin ihracat güzergahları arasında ise Almanya, İngiltere ve ABD ön sıralarda yer alırken onları İtalya, Irak ve İspanya takip etmektedir. Bu grupta salgın döneminde de herhangi bir değişim yaşanmaz iken Almanya açık ara lider konumunda bulunmakta olup ABD’ye yapılan ihracat miktarındaki artışlar, bu ülkenin istede üst sıralara yükselmesine olanak sağlamaktadır. Mart-Mayıs ayları içerisinde uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’nin ihracat hacminde aylık ortalama %20’lik bir azalma yaşanmıştır. ABD ve Almanya bu seviyenin altında bu durum İtalya ve İspanya için %35’in üzerinde seyretmiştir. Öte yandan ilk beş ihracat ortağının toplam ihracat içindeki payı Ocak 2020’de %29’dan Nisan ayı itibariyle %33’e mıştır. Ağustos’ta ise bu oranın, %34’e kadar yükseldiği görülmektedir. demek oluyor ki Türkiye ihracat yapısında önde gelen ihracat ortakları ile daha güçlü bağlar kurarak kısıtlamalar sonrasında kontrollü ve hızlı bir şekilde üretim faaliyetlerini harekete geçirebilmesinin de faydalarını görmektedir. Bölgesel ticari bağlar kapsamında ise Türkiye’nin komşu ülkeler, Avrupa, Afrika ve diğer ülke gruplarına ihracatında Ocak-Haziran 2020’de bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ortalama %15’lik bir düşüş yaşanırken, %7’lik yükseliş ile tek artışın gerçekleştiği grubun Türk Cumhuriyetleri olmasının da ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtebiliriz (Ticaret.gov.tr, 2020b).
açısından ticari gelişmeleri ele alacak olursak Ocak-Haziran 2020 ayları içerisinde geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırırsak ilk 20 en çok ihraç edilen arasında tarımsal ve eczacılık ürünleri hariç ortalama %19’luk bir azalma görülmektedir. En sert düşüş %39.9 ile mineral yakıtlar ve yağ ürünleri grubunda yaşanırken en yüksek artış ise eczacılık ürünlerinde gerçekleşmiştir. Öte yandan hububat, un ve nişasta grubunda %13.5 ve sebze, meyve ve sert kabuklu meyvelerde %17.5’lik artış da dikkat çekicidir. Türkiye’nin toplam ihracatının neredeyse yarısını oluşturan ilk beş üründe: motorlu kara ı (87), kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar (84), demir ve çelik (72), elektrikli makine ve cihazlar (85), kıymetli taşlar ve metallerde (71) %13 ile %30 bir daralma yaşanırken ana gıda ve temizlik malzemeleri grubundaki ürünlerin önceki yılın aynı dönemine kıyasla ciddi bir yükselişin kaydedilmesi, Türkiye’nin yeni normal yaşam kuralları içerisinde ekonomik faaliyetlerini sürdürebilme becerisinin bir başka örneği olarak kabul edilebilir (Ticaret.gov.tr, 2020b).
Özet olarak Covid-19 salgını dünya çapında insanların hayatlarında ciddi sosyal, psikolojik, ekonomik ve benzeri sorunlara yol açarak devam ederken ülkeler boyutunda ise ekonomiden siyasete pek çok alanda hasarlar bırakmaktadır. Salgının ülkeler bazında belirli ölçüde kontrol altına alınması ve maruz kalınan zararları telafi etme sürecine giren ülkelerin kısıtlamalar sonrasındaki ekonomik performansları incelendiğinde Türkiye’nin şu ana kadar bu süreci başarılı bir şekilde devam ettirdiği söylenebilir. Bu sürecin önümüzdeki dönemde nasıl ilerleyeceğini ise hep beraber izleyip, göreceğiz.
Kaynakça
Kirtika Suneja (2020). Global goods trade to fall 27% in Q2 after 5% decline in first quarter: UNCTAD. Alınan yer: https://economictimes.indiatimes.com/news/economy/foreign-trade/global-goods-trade-to-fall-27-in-q2-after-5-decline-in-first-quarter-unctad/articleshow/76326734.cms?from=mdr. Erişim tarihi: 18.09.2020.
Milliyet.com.tr (2020). Son dakika… Bakan Çavuşoğlu duyurdu! 137 ülkeye yükseldi. Alınan yer: https://www.milliyet.com.tr/siyaset/son-dakika-bakan-cavusoglu-duyurdu-137-ulkeye-yukseldi-6251820. Erişim tarihi: 17.09.2020.
Mustafa Bag, Gizem Sade (2020). Dünyada Covid-19: İlk 4 ayında neler yaşandı? Salgının seyri ne durumda?. Alınan yer: https://tr.euronews.com/2020/05/04/dunyada-covid-19-salg-n-n-ilk-100-gununde-yasananlar-ilk-nerede-ortaya-c-kt-nas-l-yay-ld. Erişim tarihi 14.09.2020.
OECD.org (2020). Trade in goods OECD data indicators. Alınan yer: https://data.oecd.org/trade/trade-in-goods.htm#indicator-chart. Erişim tarihi: 18.09.2020.
TRT Haber (2020). 17 Eylül koronavirüs tablosu açıklandı… Bugünkü vaka sayısı. Alınan yer: https://www.trthaber.com/haber/saglik/17-eylul-koronavirus-tablosu-aciklandi-bugunku-vaka-sayisi-516904.html. Erişim tarihi: 17.09.2020.
UNCTAD (2020). Global trade update. Alınan yer: https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/ditcmisc2020d2_en.pdf. Erişim tarihi: 17.09.2020.
Ticaret.gov.tr (2020a). Dış ticaret istatistikleri. Alınan yer: https://ticaret.gov.tr/istatistikler/dis-ticaret-istatistikleri. Erişim tarihi: 18.09.2020.
Ticaret.gov.tr (2020b). Dış ticaret verileri. Alınan yer: https://ticaret.gov.tr/istatistikler/bakanlik-istatistikleri/gumruk-istatistikleri/dis-ticaret-verileri#. Erişim tarihi: 18.09.2020.
Worldometer (2020). Covid-19 Coronavirus pandemic Coronavirus cases. Alınan yer: https://www.worldometers.info/coronavirus/. Erişim tarihi: 17.09.2020.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Cengizhan Canaltay, 2010 yılında lisans eğitimini KIMEP Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini 2014 yılında sunduğu ‘Oralmanlar’ın Kazakistan Toplumuna Entegrasyonu: Türkiye Kazakları’ konulu yüksek lisans teziyle tamamlamıştır. Cengizhan Canaltay, Ocak 2015'ten itibaren Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaya başlamıştır. Eylül 2017'den bu yana müdür yardımcısı olarak çalışmaktadır. Çeşitli Kazakistanlı dergilerinde ve Bilig, Perception ve Central Asia Program gibi yabancı dergilerde makaleleri yayınlanmıştır.