Ağustos 1991’de Baltık Cumhuriyetleri ve Ukrayna parlamentosu bağımsızlık kararı alması sonrası Brest şehrinde bir araya gelen Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya devlet başkanlarının (Bağımsız Devletler Topluluğu-BDT), kurulmasıyla ilgili imzaladıkları protokol uzun süredir can çekişen Sovyetler Birliği’nin sonunu hazırlamıştır. SSCB’nin dağılması, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri için tarihi bir dönüm noktası olmuş, bağımsızlıklarını kazanan bu ülkeleri Türkiye Cumhuriyeti hemen tanıyarak bu ülkelerle başta kültürel olmak üzere çeşitli alanlarda münasebetlere başlamıştır (Çapa, 2019: 1). SSCB dönemindeki planlı ekonomide birlik üyesi her ülke farklı alanlarda uzmanlaştırılmıştır. Örneğin Türkmenistan’da pamuk tarımına önem verilmiştir. Literatürde “Hollanda Hastalığı” olarak yer alan ve kalkınması sadece doğal kaynak ihracatına bağlı olan bir ekonomi, son derece risklidir. Hollanda Hastalığına yakalanan ülkelerde ilk aşamada ekonomik kazananımlar görülür ve kısa vadeli bir kaynak girişi ile ulusal para ciddi anlamda değer kazanır. Sonrasında sermaye ticarete konu olmayan sektörlere kaçarak ve üretim toplumundan tüketim toplumuna geçiş hat safhaya ulaşır. Son aşamada da artık sanayisizleşme (de-industrialization) meydana gelir (Boyraz, 2014). Bozkuş ve Kahyaoğlu (2018: 360) çalışmalarında Kazakistan Ekonomisinde “Hollanda Hastalığı” hipotezinin geçerli olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Soyak ve Nesirova da (2003: 7) Azerbaycan için Hollanda Hastalığı nedeniyle rekabet gücü¸ zayıfl ayan petrol-dışı ticari sektörlerin varlığına vurgu yapmaktadır. Destek, Okumuş ve Yıldırım (2017: 225) çalışmalarında tarım sektöründe Hollanda Hastalığının yalnızca Azerbaycan için geçerli, Kazakistan ve Kırgızistan için geçerli olmadığı, Özbekistan için ise herhangi bir ilişkinin geçerli olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Mercan ve Göçer (2014: 251) in 1990-2011 dönemi verileriyle, panel veri analizi çalışmalarının sonucunda Hollanda Hastalığının Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde olduğu hipotezini reddetmişlerdir. Bununla birlikte Petrol ve doğal gaz fi yatlarının yüksek olmasından dolayı, ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri tam olarak görülmemekle birlikte enerji fi yatlarının düşmesi bu ekonomileri de önemli ölçüde etkileyecektir (Mercan ve Göçer 2014: 268). Hollanda Hastalığına yakalanıp, yakalanmadıkları akademisyenler tarafından tartışılmakla birlikte araştırma kapsamındaki ülkelerin ekonomilerini belli başlı sektörlere bağımlılıktan kurtarıp girişimcilik ortamını iyileştirme yönünde yoğun çaba sarf ettikleri görülmektedir.